14 Mayıs 2010 Cuma
Ezel Akay Küçükçekmece'li Öğrencilerle Bir Araya Geldi
Söyleşiye, yaşadığı tiyatro ve sinema serüvenini anlatarak başlayan Ezel Akay, ilkokul yıllarında çocuk oyunları ve kukla gösterileri yönettiğini belirtti. Üniversite yıllarında ise ciddi anlamda tiyatroya ilgi duyduğunu ifade eden Ezel Akay, o dönem tiyatro eğitimi için gittiği Amerika’dan, klişelere ve standartlara bağlı sistemi doğru bulmadığı için döndüğünü vurguladı. Daha sonra sinemaya ilgi duyduğunu belirten Akay, sektöre reklam filmleri çekerek adım attığını söyledi.
1996 yılında gösterime giren “Tabutta Rövaşata” filmiyle ilk yapımcılık deneyimini yaşadığını vurgulayan Ezel Akay, “ Sonrasında “Güneşe Yolculuk” filmini Yeşim Ustaoğlu ile birlikte yaptık. Film çok az gişe yapmasına rağmen, Berlin Film Festivali dahil pek çok ulusal ve uluslar arası ödül kazandı. O filmden sonra sinemacı oldum diyebilirim.” dedi.
Söyleşide öğrencilerin sorularını da cevaplandıran Ezel Akay, sinema ve tiyatro arasında bir seçim yapmadığını belirtti ve sözlerine şunları ekledi: “ Bence tiyatro ve sinemanın kesiştiği noktalar var. Bunların üzerinde durmalıyız. Örneğin bir sinema yönetmeni oyun yönetmeli, sinema oyuncuları da tiyatroyu denemeli diye düşünüyorum. Çünkü iyi bir anlatıcı dinleyenlere, her koşulda aynı zevki yaşatabilir.”
Son olarak Türk sinemasıyla ilgili düşüncelerini dile getiren Akay, “ Bana her gün 3–4 adet senaryo gönderiliyor. Bana ulaşan bütün senaryoları inceliyorum. Konularda muazzam bir çeşitlilik var ve hepsi çok güzeller. Umuyorum ki Türk sineması, önümüzdeki 5 senede büyük bir patlama yaşayacak.” şeklinde konuştu.
Söyleşi, Ezel Akay’ın öğrencilere imza dağıtmasıyla son buldu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder