8 Ağustos 2009 Cumartesi

Kadın ve Medya


Kadına yönelik şiddetin gittikçe magazinleştirildiği, tecavüz haberlerinin pornografikleştirildiği, çıplak kadın görüntülerinin gazete sayfalarını doldurduğu günümüz medyası kadın bedenini ve acılarını reyting malzemesi olarak kullanıyor.Özel radyo ve televizyon kanallarının ‘90'lı yılların başından itibaren hızla devreye girmesi ve 12 Eylül'le birlikte değişen medyanın kadına bakışı gittikçe magazinsel bir hal hal aldı.

Medya üzerine konuşulurken günlük hayatta ilk akla gelen görsel, işitsel etkisi ile televizyon olmaktadır. Kanalların kendi içindeki kıran kırana rekabetine şahit olduğumuz anlar çok olmuştur. Çünkü televizyon genel medya iletişim araçları içinde de en etkili olanıdır. Okuma-yazması olmayanın, görmeyenin, işitmeyenin, yaşlının, dili çözülmemiş bebeğin de cidi anlamda etkilendiği,geniş kitlelere ulaşabilen araç televizyondur.

TRT dışındaki televizyon kanallarının çoğalmasının öncesinde de medya patronları günlük, haftalık, aylık gazete ve dergilerle toplumsal kesimler üzerinde etkili bir bilinç çarpıklığı politikasını yürütüyorlardı.Özel kanallar ve süreli yayınlar da çoğalmaya başlayınca ticari kaygılar ön plana çıkmaya başladı.Güçlü sermaye gruplarının medya sektöründe yer almaları
ile medya,medya dışı işlerle de anılır oldu.Kadın de medyanın en önemli araçlarından biri olarak yerini aldı.Medyanın en çok kullandığı öğe kadın ve cinsellik oldu.

Bizde bir toplumsal varlık olarak kadın vardır birde, medyanın sunduğu "iyi, güzel, bakımlı kadın" imajı vardır. Toplumsal varlık olarak kadın; üreten, düşünen, kendini cinsel ve fiziksel varlığı ötesinde ifade eden kadındır. Medyanın kadın imajı ise kadına yabancı, kadını seyirlik nesne haline sokan kadındır.Cinsellik ön plana çıkarılmıştır. Geleneksel kadın rolünü (kocasının sözünden çıkmayan, onun dayağına ‘erkektir döver de..' diyebilen, yuva yapan dişi kuş, mutfağını kimseye kaptırmayan vs. gibi) pekiştirmek de medyanın yayın politikasının eksenindedir.

Kadının yaşadığı trajik olaylar ise ana haber bültenlerinin en önemli konusudur. Dayak yiyen, tecavüze uğrayan kadına ilişkin bir haber, sözde ibret alınsın diye evirile-çevrile gösterilirken aslında kimi kesimlerde kadının dövülmesi anlayışını da meşrulaştırmaktadır. Son zamanlarda artan kadın programları ile milyonların ilgisi bir kadının hayat hikayesine çekilmektedir.İzdivaç tarzı tanışma,koca bulma programları ile kadın daha da basitleşmiş ticari anlamda önemli araç olmuştur.
Medya zaten bu noktada kadının yaşadığı acıdan çok aldığı reyting ile(izlenme oranı) ilgilenmektedir. Kadını ekranda soyundururken de, kadın acı çekerken de medya patronu ticari hesabını yapmakta, kadın ise toplumsal rolü ve kimliğine karşı hızla yabancılaşmakta; kendi bedeni ve kendi kimliğini muhafaza edememektedir.Gelişimden gittikçe uzaklaşmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder